Eskiden yerleşim yerleri küçükmüş bir iki saatte tüm şehir gezilebilir ve soranlara göstermek de tarif etmekte zor olmazmış. Günümüzde ise modern şehirlerde şehrin büyümesi sonucunda yerel yönetimler ve ilgili kurumlar şehirde bulunan yabancılarının şehirde zorluk çekmemeleri için ve şehirde yaşayanları iyi yönlendirmek adına bilgilendirme levhaları kullanarak bu sorunu çözmektedir.
Sivas’ımızda ise maalesef yerel yönetimimiz her konuda duyarsız olduğu gibi bu konuda da duyarsız kalmakta ve şehrin tüm kavşaklarını en geçelim en önemlilerine bile yer yön levhaları koymamak konusunda ısrar etmektedirler. Hali hazırda birkaç noktada bulunan tabelalar ise ya yanlış yerleştirilmiş ya da çok dağınık bir görüntü sergilemekte. Ayrıca boyutları da hiçbir standarda uymadığı gibi tabela rengi yazı tipi de uymamaktadır.
Şehrimizde önemli ve bu konuda acil çalışma yapılması gereken kavşaklar ise 80. Yıl Bulvarından şehre girdikten sonra İstiklal Caddesinden Halfelik ve Yenişehir istikametine giden kavşaklar oluşturmaktadır. Bu kavşaklara şehrin önemli semtleri (Mimarsinan, Fatih, Doğukent, Yenişehir…), şehir merkezi, müzeler, tarihi yapılar (camiler, medreseler, hanlar…), otogar, istasyon, havaalanı ve önemli kurumlar (hastaneler, üniversite, adliye…) gibi bilgileri içeren tabelalar mutlaka belli bir düzen ve standart ölçüsünde hazırlanarak yerleştirilmelidir.
Ayrıca bunların dışında şehir içerisinde bulunan cadde ve sokakları gösteren tabelalara da standart gelmeli, her mahallenin adı ilgili sokak tabelasının altında yazmalıdır. Bu konuda İstanbul örneği hem renklendirme hem de numaralandırma alanında inceleme değer ve güzel bir uygulamadır.
Bunların yanı sıra kavşaklara birer isim verilmeli, gerekirse her kavşağa ismine uygun bir yapı yapılmalıdır. Bunun en güzel örneği ise yine şehrimizde mevcut olan Mevlana kavşağıdır. Ancak bu isim verme girişimi sırasında tarihten gelen isimleri zedelememek adına bazı kavşak isimleri sadece tabela ile belirtilmeli ve mekânın tarihi kimliği zedelenmemelidir. Buna örnek olarak şehrin eskilerinin Karaağaç kavşağı olarak bildiği yolun yeni nesillerce Aksu kavşağı veya farklı isimlerle algılanmasıdır. Burada Karaağaç adı hem köprünün hem kavşağın adıdır fakat çoğu kişi tarafından da bilinmemektedir.
Bu noktada devreye aslında otobüs durakları girerek buna çok iyi bir çözüm de getirilebilir. Mesela Karaağaç kavşağı civarındaki durakların adı “Karaağaç”, Halfelik civarında bulunanların adı “Halfelik”, Çukurbostan’daki duraklarda da belirgin bir şekilde “Çukurbostan” yazdığında ister istemez insanların zihninde belirli bir kimlik oluşacaktır.
Burada amaç şehrin dışından gelenlere yardım etmek olduğu kadar şehrin isimlerini diğer bir deyişle kimliklerini gelecek nesillere aktarmaktır. Bu şekilde bir çalışma şehrimizin kültürü noktasında da önem arz eden çok boyutlu bir çalışma olacaktır.