Geçmiş yıllardan beri konuşulan ancak hiçbir dönemde harekete geçirilemeyen bir projedir. Bunun sebeplerini ise maddi olarak çok fazla yük getirmesi, bu istikrara sahip yönetimlerin olmayışı ve halka projenin yeteri kadar anlatılamayışı sayılabilir.

Aslında elde bu projenin geçmiş yıllarda yapılmış bir minyatürü de hali hazırda Abdi Ağa Konağında sergilenmektedir. Fakat şöyle bir gerçek vardır ki bu minyatür o günün şartlarına göre yapılmış ve günümüze uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda projedeki ev yoğunluğu azaltılarak, bunun yerine eskiden kalede bulunan Sivas Saat Kulesi tekrar hayata geçirilebilir. Ayrıca yine proje kapsamında Sivas’ın Selçuklu, Osmanlı gibi periyotlardan günümüze kadar uzanan hikayesinin minyatürler ve resimler eşliğinde anlatıldığı bir Sivas Şehir Tarihi Müzesi ve aynı kapsamda geçmişten günümüze kültürel değerlerimizin yansıtıldığı detaylı bir Sivas Kültür Müzesi eklenebilir. Bunların yanı sıra yapılacak evlerin bazılarının ise buralarda konaklamak isteyen misafirlere uygun hizmet verebilecek şekilde olması gerekir, yine bu kapsamda yöresel Sivas mutfağının, el sanatlarının, Sivas yöresine ait ürünlerin satılabileceği dükkanlarında proje kapsamına alınması mümkündür. Dikkat edilmesi gereken husus ise bunların göze batmadan ustaca yerleştirerek gelen misafiri rahatsız etmemek lazımdır.

Uzun vadede yapılacaklar ise şimdiden planlanmalıdır. Bunların başında gelen turisti gezdirebilecek nostaljik bir tramvay sisteminin Sivas Arkeoloji Müzesinden başlayarak Kale’ye kadar devam edebilecek hattının fizibilitesi yapılması ve en uygun güzergah belirlenmesidir. Bu hususda olabilecek en uygun güzergah ise; Arkeoloji Müzesi, Kent Meydanı, Taşhan, Yeni Cami ve Ulu Cami’den geçerek Gökmedrese’ye uğradıktan sonra Kale civarında bitmesidir. Uzun vadede düşünülebilecek bir başka konuda Eski Sivas’ı o havaya kavuşturup, modern şehirden ayıracak yapay surlar olabilir. Bunlar yüksekliği ve genişliği kapı tarafları hariç fazla olmayan ancak kapısından girdikten sonra tarihte yolculuk yapmaya davetiye veren şekilde tasarlanmalıdır. Tabi böyle bir konu düşülürse burada kapı isimleri ve yerleri mümkün olduğunca tarihe uygun olmalı ve bunun düşünülmesi halinde proje kapsamı genişletilerek daha geniş alanı kapsaması sağlanmalıdır.

Bunların dışında Kale çevresinde yapılabilecek bir kaç çevre düzenlemesi ile de bölgeye ayrı bir hava katılabilir. Eğer Kale İstasyon Caddesine kavuşursa, cadde ile Kale arasında kalan yere park yapılıp, Kale’nin İstasyon Caddesi tarafında kalan kısmına yapay, büyük ve görkemli bir şelale yapılabilir. Ancak burada şu hususa dikkat çekmek istiyorum, bu projede yeşil alanın abartılmaması gerekiyor. Çünkü bizim turizm potansiyelimiz kültür ve tarih ağırlıklı, yeşil alan görmeye Sivas’a kimse gelmeyeceği gibi kafile ile gelenlerlede farklı bir kültür keşfetmek isteyenler daha ağırlıklı olacaktır.

Kale projesinin bir bütün olarak ele alınması gerektiğinden, Gökmedresenin restorasyon işi acilen tamamlanmalı ve Selçuklu Müzesi olarak hayata geçmelidir. Ayrıca bu alanda bulunan tarihi mescidlerinde çevresindeki hoş olmayan görüntüler giderilmelidir. Bu proje kapsamında değerlendirilebilecek diğer bir konuda Gökevi yapımıdır. Yüzyıllar boyu çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan ve medreseler kenti olan Sivas’ta, Gökevi için en uygun alanın Kale olduğu görülmektedir.

Sivas’ın Kale Projesini en iyi şekilde değerlendirmesi ve gelen misafirlerine burada hem çok hem de hoş vakit geçirterek yıllardır eksik bıraktığı turizm sektöründe yavaş yavaş atılımlar yapmaya başlaması şehrin ekonomik canlılığı için önem arz etmektedir.

Kategoriler:

Turizm,

Etiketler